Top sanki hiç yere düşmeyecek gibiydi. Scotiabank Arena'da oturduğum basın tribününden görünen şey, süre bitmeden önce Kawhi Leonard'ın topu elinden çıkaramacağıydı. Doğu konferansı yarı finali 7. maçında skor berabere ve bitime dört saniye kalmışken Leonard, Raptors bençinin önüne doğru topu sürüyordu. Ben Simmons onu takipteydi,, Joel Embiid de hızlıca yanaşıyordu. Bir şekilde Leonard şutu elinden çıkardı, top beklenmeyecek şekilde çemberde dört kez sekti -- yanımdaki muhabire şu cümleyi eksiksiz şekilde söyleyecek kadar: "Uzatmaya gidiyoruz."
Gerçekleşenler sonucunda uzatmaya gidilmedi tabii. Top içeri düştü. Leonard ve Raptors maçı ve seriyi kazanıp, ilk şampiyonluklarını almak üzere yollarına devam etti. Kawhi'nin onu bir 7. maçta son saniye basketi atan ilk oyuncu yapan destansı ve fizik kurallarına aykırı isabetinin üzerinden yedi ay geçti -- aynı zamanda Sixers'ın şampiyonluk hevesini kursağında bırakırken, sınırın kuzeyindeki kutlama geçidinin yapılmasına yardımcı olan, görünüşte imkansız bir pozisyon. Tartışmasız biçimde NBA tarihinin en dramatik olaylarından biri olarak kayda geçti.
1. BEKLENTİ
Matt Devlin (Raptors maç spikeri): 7. maçların tarihine bakınca, her zaman büyük heyecan, beklenti, gerginlik vardır -- bu anlaşılabilir bir şey. Bir 7. maç... O duygular, şehir ve takım fark etmeksizin hissedilir.
Eric Smith (Raptors saha içi tv muhabiri): Raptors'ın iyi bir normal sezon takımı, hatta iyi bir playoff takımı olduğunu düşünüyordum. Ama 2016'da konferans finallerini görmelerinin ardından o eşiği aşamamışlardı. Sonra tabii Kawhi Leonard geldi, onu almalarının sebebi bu eşiği aşmak. Eğer 2. turu geçemezseniz, bu yine bir irtifa kaybı mıdır? Hayal kırıklığı mıdır?
Leo Rautins (eski NBA oyuncusu, eski Kanada erkek milli takımı koçu, Raptors yorumcusu): Bazı sebeplerden --ben de nasıl açıklayacağımı bilmiyorum-- burada bir aşağılık kompleksi var. "NBA bizi dışlıyor. Kimse kazanmamızı istemiyor. Hakemler bizi doğruyor." Hep bunu duyarsınız. Ve diğer takımlar da sekiz yıldır çaresiz olsa da, LeBron'a karşı yetersiz kalmanız gerçeği karşısında bunun önemi yok. Mesele, Raptors'ın yaptıklarının önemli olması. Elde bunlar var. Ayrıca destekçilerin bizi istemediği hissi. Hepsi bir yandan. Bunun üstüne yıllarca kaybedip durmak. Maple Leafs'in yaşattığı hüsran. Her şey yolunda gitse de kazanamıyorlardı. Basketbol ya da hokey taraftarı olsanız da, bir temizlik gerektiren Toronto hayal kırıklığı ve aşağılık kompleksi mevcuttu.
Smith: Raptors'ın taraftar kitlesi onlarda olsa --bunu şehirdeki diğer takımlara çakmadan söylüyorum-- Jays kesinlikle arka arkaya şampiyon olurdu. İnsanlar çok ateşliydi. Toronto'daki beysbol taraftarları iki yıldır yanıp tutuşuyordu. Ama bu artık sporseverler için uzak bir anı gibi gözüküyor. Maple Leafs taraftarları 1967'den beri başarıya açtı... Bu yüzden Raptors'ın başarı açlığı muhtemelen daha uzun sürdü ve devam etti; hatta şöyle diyelim, Leafs ve Jays'ten daha iyi iş çıkardılar.
Ortada her ne kadar öfke olsa da, yine de takımın yaptıkları takdir ediliyordu.
Rautins: Öfkeyi fark etmedim. Yüksek orandaki heyecanı hissediyordum.
Devlin: Şehir coşkuluydu.
Smith: Gelen taraftarların çoğu, maçı heyecan içinde izliyordu.
Michael Grange (Rogers Sportsnet, Raptors muhabiri): İnfilak. Doğru kelime bu. Çünkü bastırılmış duygular vardı... Askıya alınmış duygular.
T.J. McConnell (eski Sixers guardı): Maç boyunca atmosfer harikaydı. Bulunduğum en iyi ortamlardan biriydi. Raptors'ın müthiş bir taraftar kitlesi var.
Grange: Bizim işimizde nadiren şansınız yaver gider. 20.000 kişiyle aynı anda hissetmek, nefes almak, aynı anda her şeyi sezmek... İşte bu yüzde 100 o anlardan biriydi.
McConnell: İleride çocuklarıma Doğu Konferamsı yarı finalleri 7. maçında oynadığımı söyleyebileceğim, olaya bu yönden bakıyorum. Muhtemelen NBA'in gördüğü en iyi maçlardan birisi.
7. maçın öncesinde gerçekten de tüm sezon boyunca, yazın serbest kalacak olan Leonard'ın Raptors ile yeniden imzalayaıp imzalamayacağı konusunda spekülasyonlar yapıldı. Bu soru Toronto'yu tüketmiş gibiydi ve şehir, kalması adına ona kur yapmak için seferber oldu. İşletmeler, kuruluşlar ve bireyler, eğer Toronto'da kalırsa Leonard'a ömür boyu ücretsiz yiyecek ve milyon dolarlık ev hediyesi vaadinde bulundular. Sixers da serbest kalacak olan Jimmy Butler'dan, durumu tartışılan Brett Brown'a kadar benzer sorunlarla uğraşıyordu.
Smith: Düşünmeye başlıyorsunuz: "Şey, bir saniye. Eğer kaybederlerse bu, Kawhi'nin gideceği anlamına mı geliyor? Konferans finallerine çıkamadılar, şampiyon olamadılar, bir şampiyonluk kazanamadılar diye mi? 2. turda elenip duran bir takımda onu nasıl tutabileceksiniz?"
Rautins: Birçok kişi Philly'nin Finaller'e çıkabileceğini düşünüyordu. Herkes olayın büyük olduğunu biliyordu.
Smith: Baskıdan bahsederken, Raptors taraftarlarının büyük bir kısmı muhtemelen "Biz daha önce burada bulunduk ama orada bulunmadık" diyordu. 'Orası' derken, Finaller'i kastediyorum tabii... Ve takım lideri, herkesin sevgilisi Demar Derozan'dan vazgeçilmiş olması fikri. Ama bence yıl boyunca --burada kişisel ve profesyonel açıdan hiçbir olumsuz söz söylemeyeceğim DeRozan için bir saygısızlık amacı yok-- birçok insan DeMar DeRozan'ın takaslanmasını aştı, çünkü Kawhi çok iyi oynuyordu ve takım da gayet iyiydi.
2. ŞUT
Her iki takım da 7. maç için rotasyonları daraltmıştı. Maçta yalnızca yedi Raptors oyuncusu sahaya çıkarken, Sixers için bu sayı sekizdi ama Greg Monroe sadece iki dakika oynamıştı. Sixers'ın ilk 5 başlayan tüm oyuncuları kırk dakikanın üzerinde süre almıştı; Joel Embiid ve Marc Gasol 45'er dakika ile maçın en çok süre alan oyuncularıydı. Leonard tam 39 şut kullanmıştı -- iki takımda da ona en yakın oyuncunun iki katından daha fazla. Maçta yedi kez beraberlik sağlandı ve on kez üstünlük el değiştirdi. Bitime 10 saniye kala Raptors bir sayı öndeydi. JJ Redick, Kawhi Leonard'a faul yaptı. Leonard ikinci serbest atışı kaçırdı.
Kawhi Leonard (eski Raptors oyuncusu): Bunun ardından... çok sinirlenmiştim. Hangi oyun çizilirse çizilsin, çıkıp fırsatını bulacak ve şutu kullanacaktım. Tüm özgüvenimle. Sanırım, her şeyin bir sebebi var.
Tobias Harris kaçan serbest atışta ribaundu aldı ve topu Butler'a verdi. O da tüm sahayı geçip Serge Ibaka'nın üzerinden turnikeyi bıraktı. Mola için kenara gelindi, ardından Gasol 4.2 saniye kala topu Raptors için oyuna sokmak üzere yerini aldı.
O anda Sixers beşi: Embiid, Simmons, Harris, Butler, James Ennis
O anda Raptors beşi: Leonard, Gasol, Ibaka, Kyle Lowry, Pascal Siakam.
Nick Nurse (Raptors koçu): Bir gariplik vardı... Normalde oyunda olması gereken birisi kenardaydı. Sanırım Danny'ydi.
Danny Green (eski Raptors oyuncusu, şu anda Lakers'ta): Ben kenardaydım.
Nurse: Kenardaydı. Çabucak herkesi değiştirmeliydim. Kawhi o oyunda kendi pozisyonunda kalacaktı. Diğer herkes yer değiştirdi. "Pascal, sen Danny'nin yerini alıyorsun. Marc, sen Pascal'ın yerini" dediğimi hatırlıyorum. Gerçekten hızlıca olmuştu.
Green: Playofflar'da, o seride ve Milwaukee'ye karşı kadroları biraz değiştirmiştik. Niye olduğunu hatırlamıyorum. Sanırım Philly'nin sertliğine önlem olaraktı. Küçülmüştük. Büyümüştük. Farklı olmuştuk. Hücumda gereken ritmi bulamıyorduk. Ayrıca o noktada iyi şut atmıyordum, bu da bir sebep olabilir.
Nurse: Sonu iyi oldu.
Siakam tepede bir perde koydu ve Leonard topu üçlük çizgisinin hemen orada Gasol'den aldı. Sonra kendine göre sağ köşeye, Raptors bençinin önüne doğru topu sürdü. Simmons onu çok yakın takip ederken, Embiid açısını kapattı ve Leonard'ı engellemeye çalıştı.
Leonard: Magic serisinde de benzer bir oyun vardı. Topu alıp şut atmanızla bitiyordu. Üç saniye içinde falan. Bu kez en azından fake verecek ya da topu yere vuracak vaktim olduğunu biliyordum. Nurse yine o oyunu çizdi. Dört saniye vardı. Topu aldığım gibi yollamaktansa boşluk bulabileceğime inandım. Sonunda topu aldım ve boşluk bulmaya çalışıp şutumu aradım.
OG Anunoby (pozisyon sırasında kenarda olan, sakatlığı sebebiyle maçta süre alamayan Raptors forveti): Ne yapacağını biliyordu. O tarafa gitmesi güzeldi. Orası onun noktası.
Leonard: Beni savunan Embiid'di. O çok uzun, benden daha uzun.
Nurse: Açıkçası oradan bir şey çıkaracağını sanmıyordum. Kenara doğru top sürmeye devam etti. Sonra Embiid üstüne doğru uçtu. O arada birçok şey olabilir. Eğer pivot oyunu doğru okursa, bazen oyunu bozabilir.
McConnell: Embiid'in bloklayacağını ya da Kawhi'nin şut şeklini değiştirmeye zorlayacağını düşündüm. Joel mümkün olduğunca şutu bozmaya çalıştı.
Green: Kawhi çok çabuk. Embiid'in etrafında döndü ve boşluk buldu. Boşluk bulduğu zaman da şutunu yollar. Yapabileceğini biliyordum. Yalnızca isabetten emin değildim.
Quinn Lee (Raptors saha içi görevlisi): Kawhi'nin bize doğru geldiğini görüyordum. Joel de onu takipteydi. Şutu engellemek için sıçradıktan sonra tam benim önüme düştü. O yüzden Kawhi'nin topu elinden çıkardığını göremedim.
Ben çok ufağım. Orada derdim Embiid'in yolundan çekilmekti, şutu görmek değil.
Norman Powell (şut ânında bençte olan Raptors oyuncusu): Kawhi sağına doğru geliyordu. Savunmacıdan uzağa doğru geldiğinizde şutu engellemeleri daha zordur. Bloklayacağını ummuyordum. Daha çok topun istikametine bakıyordum.
Ben Simmons (Sixers guardı): Zor bir şut kullandı. O inanılmaz bir oyuncu... Jo oradaydı ve el kaldırmayı başardı.
Leonard: Topa bombe vermem gerektiğini biliyordum. Birkaç pozisyon önce aynı şutu üçlükten atmıştım ama kısa kalmıştı. Topu daha yüksekten atmam gerektiğini düşündüm.
Fred VanVleet (pozisyon sırasında bençte Kawhi'nin tam arkasında bulunan Raptors guardı): Girme şansının olmadığını düşünüyordum. Onun arkasındaydım, topun gidişini görebiliyordum. Çemberin soluna doğru gidecek gibiydi.
Green: Çılgıncaydı. İlk bakışta girmeyecek gibiydi... Başta kötü şut olduğunu düşündüm. Girmeyecekti.
Marc Gasol (şut ânında çember altında bulunan Raptors pivotu): Kısa kalmıştı. Başta bunu düşündüm. İyi sekti. O şuta çok fazla güç uyguladı. Çok güç verdi.
McConnell (o anda sahanın diğer tarafındaki Sixers bençinde): Biraz sahanın içine girdim, oyunu ve Kawhi'nin şutunu daha rahat görebildim. Kısa kalacak gibiydi.
Brett Brown (Sixers koçu): Çembere çarptığında, gerçekten gireceğini hissettim. İsabetli olması beni şaşırtmadı. O açıdan çembere temas ettiğinde ve biraz yukarı sektiğinde, aslında girme şansı olduğunu hissediyorsunuz.
Grange (saha kenarında, Raptors bençinin köşesinde): Laptopum önümde açıktı, pozisyonu izliyordum. Şut potaya ilerledi, çembere çarptı ve panyanın etrafındaki o ışık yandı. Harika bir şekilde görebiliyordum. "Tamam, bitti" diye düşündüm. Gözümü indirmiş bile olabilirim.
Sonrası sessizlik, değil mi? Çıt çıkmıyor. Bir daha sekti. Bir daha. Ve sonra salonun yerinden oynadığını hissediş.
Smith: Klişe olmasın ama, bu gerçekten çıt çıkmayan anlarından biriydi... Ölüm sessizliği vardı. Herkes aynı anda nefesini tutmuştu. Topun dört kez sekmesi dört dakika sürmüş gibiydi.
Rautins: Her bir sekişte, hüsran dolu geçen 24 yıl. Ve maalesef, Toronto'da Leafs'e katlanmak zorundasınız. Ne olursa olsun, taraftarların hepsi kötüyü def etmez.
Lee (Raptors kondisyoneri Jon'un oğlu): Babam takım için çalışmaya başladığında, sezonu 30 galibiyetle bitirmişti. O da belki.
Rautins: Top her sektiğinde öfkeyi, duyguları, hissedebilirdiniz: Her şey oradaydı.
Gasol: Salondaki elektriği hissedebilirdiniz. Her şey durmuş gibiydi.
McConnell: Top havada iki saat kalmıştı sanki.
Brown: Yukarıda bir süre kalmış gibiydi.
Grange: Sekti. Sekti. Yükseğe sektiği de oldu. Tangırtılar geliyordu potadan.
Rautins: İzlerken "Hasiktir" diyordum.
Her sektiğinde ben de "Hasiktir. Hasiktir" diyip duruyordum.
Malcolm Miller (bençte Powell'ın yanında duran Raptors oyuncusu): Aslında ilk sektiğinde, kısa kaldığını düşündüm. Suratımı çevirdim. Sonra Norm beni tuttu.
Powell: Dürüst olmak gerekirse acayip sekmişti.
Green: Top her sektiğinde ve sekmeye devam ettikçe, şansımız olduğunu düşündüm. Top sektikçe hayat bulduk.
Miller: İkinci kez sekişini gördüm. Sonra üçüncü. Ve dördüncüsü. İçeri girdiğinde herkes aklını kaybetti. Hepimiz delirdik.
Smith: Hiçbir salonun böyle keskin bir sessizlikten bir anda böyle gürültüye geçtiğini görmedim. Çıkan ses inanılmazdı. Saf heyecan ve talih. Taraftarlardan, oyunculardan, antrenörlerden, güvenlik personelinden, herkesten bir anda fışkıran duygular.
Az önce bu oldu mu? Siz de bunu gördünüz mü? Bu gerçekten oldu mu?
3. SONRASI
Grange: Sigortanın atması ya da lambanın sönmesi gibiydi.
Miller: Herkes delirdi. Herkes köşeye doğru koştu. Ben heyecan sahanın yarısını koştum, üçlük çizgisine doğru gittim; ne yapacağımı bilemedim.
Powell: Şutun nasıl sonuçlanacağını bilmiyorduk. Bir an için ne yapacağımı çözemedim. Sonra Kawhi'ye doğru koştum.
Birçok insan sahaya girdi, tam bir kaos ortamı vardı.
VanVleet: Tam olarak karmaşanın ortasındaydım. Sevinmekle yaralanmadan kurtulmak arasında ince bir çizgi vardı. Ezilmek ve yere yuvarlanmak istemezsiniz. Şükür kimse düşmedi.
Lee: Herkes, ânında Kawhi'nin etrafında toplandı. İçimden "Bu kesinlikle o an" diyordum. Sonra ben de kalabalığa karıştım ve sırf bunu yaptım diyebilmek için koluna şöyle bir dokundum.
Ben 18 yaşındayım. Tecrübe ettiğim en harika spor anlarından birisiydi.
Leonard: Ben daha önce orada olmuş gibi davranan biriyim. Yani muhtemelen beni daha önce çığlık atarken gördüğünüz son an, 2014'te kazandığımız şampiyonluktu. Hani gerçekten tecrübe ettiğim bir an varsa, biraz duygu katmaya çalışırım, duygularımı göstermeye çalışırım; bırakırım gitsin. 7. maç da o gecelerden biriydi. Daha önce böyle bir ânı yaşamamıştım... İlk kez biri 7. maçta, maçı kazandıran isabeti buluyordu. Ben de duygularımı belli ettim. Harikaydı. Müthiş bir his.
Jimmy Butler (eski Sixers oyuncusu): Zor bir şut soktu. Buna şapka çıkarılır. O inanılmaz bir oyuncu. Bunu biliyoruz. Hepimiz biliyoruz. Daha fazla diyecek bir şey yok.
McConnell: Takım olarak "Ne? O neydi öyle?" modundaydık. Açıkçası inanılmaz bir şuttu. Bu şekilde kaybettiğimiz için şaşırıp kalmıştık.
Brown: Sezonumuzun bitmesi için böyle bir şut gerekti.
Marc Zumoff (tecrübeli Sixers tv spikeri): Top içeri düştüğünde deliye döndüm. Maç sonrası programını bekliyorduk, ellerimi kafama götürüp çöktüm.
Joel Embiid (Sixers oyuncusu): 7. maç. Böyle kaybetmek. Son şut. Kıran kırana bir maçın ardından. Bir şansımız olduğunu hissetmiştim. Aklınızdan bir sürü şey geçiyor. Berbat bir durum. Bilmiyorum. Bunu açıklayamam. Çok kötü.
Maçın bitmesinin hemen ardından duygulanan Embiid, sahada Gasol tarafından teskin ediliyordu.
Gasol: Oluverdi. Bu şekilde oldu. Gidip basketi kutladım, sonra döndüğümde Joel'i gördüm.
Embiid: Marc çok klas adam. Ona büyük saygım var. Herhangi bir şey aktarmayacağım ama bana bir şeyler söyledi ve benim kariyerimin geri kalanında yine buralarda olacağımı söyledi. Ama ona saygım büyük. Harika birisi.
Gasol: Yedi maç boyunca savaştık. Bu hiç kolay değil. O noktada yalnızca karşıdakini tebrik edersin. Arada bir ilişki gelişiyor. Birbirine saygı duyuyorsun. Olay bu şekildeydi.
Brown: Tam bir hayat tecrübesi. Embiid için acı verici olduğu kadar, yardımcı da olacak. Kariyerine şekil verecek. Ona bu dönemin neyi temsil ettiği konusunda daha fazla netlik kazandırmaya yardımcı olacak -- bir gün şampiyon olması için birikmesi gereken şeyler. Zor tabii.
Onu ve diğerlerini böyle duygusal görmek, hepimiz için acı verici.
Aynaya bakınca bunu hatırlayacak. Gerçekten o maçta ortaya koyduğumuzdan daha iyi oynamak adına daha iyi daha akıllı, daha güçlü ve daha dikkati olacaktır.
McConnell: Yazın ne olacağını bilmiyordum. Kendime "Bu benim Sixers'la son maçım mıydı? Böyle mi bitecekti?" diyordum. Tuhaf bir histi. Ama ligde işler böyle yürüyor.
4. YANSIMALAR
Şutun ardından her iki kulüpte de gözle görülür değişiklikler yaşandı. Leonard serbest kaldı ve Los Angeles Clippers'a gitti. Butler 'sign-and-trade' ile Heat'e gitti, karşılığında Josh Richardson alındı. Sixers aynı zamanda Redick ve McConnell ile de yolları ayırdı. Tobias Harris takımda kaldı, Al Horford da bir şampiyonluk hamlesi olark takıma katıldı. Leonard'ın ayrılmasına rağmen Toronto'daki hava, görevin başarıyla yerine getirildiğini gösteriyordu. Philadelphia'da ise neyin yanlış gittiği üstüne kafa yorulmaktaydı.
Butler (Kasım ayında Yahoo'ya verdiği röportajdan): Bir şampiyonluk kazanmak için, yıldızlar aynı hizaya gelmeli. Her şey doğru çalışmalı: Sağlıklı olmalısınız, şutları sokmalısınız... Bir şampiyonluk kazanmak için çok şey gerekiyor. Ve yakın olduğunuzu bilince de canınız acıyor. Eğer o şut kaçsa ne olurdu?
Gasol: Kesinlikle bir miktar şans gerekiyor. Şanstan fazla, çok fazla çaba gerekiyor. Ama şüphesiz şans da her zaman işin içinde. Neye şans diyorsanız tabii. Kötü şansın olabilir ve aynı zamanda bu tip şutlarla iyiye de gidebilir.
Nurse: Ah, hayır; çok fazla şans vardı. Bu şut, herkesin görüp hakkında konuştuğu. Ama maçlar boyunca böyle birçok oyun var. Deplasmanda 3. çeyreğin ortasındasınız, skor 63-60 ve bir baskete ihtiyacınız var: Top uzağa sekiyor ve ribaundu alıyorsunuz. Böyle bir sürü var. Las Vegas'taki Yaz Ligi'nde Miami'den biri bana şöyle demişti: "Gerçekten ihtiyacınız olan tüm o kritik isabetleri bir düşün." Ben de "Harbiden öyle" diye cevap vermiştim. Bu tip onlarca var.
VanVleet: Sezon başında herkes kendi hikayesini yazar ve kim ne yapacak, tahminlerde bulunurken bunu düşündüm. Şöyle düşünüyorsun: "Hiçbir fikrin yok. Ne olacağını bilmiyorsun. Kim nerede olacak, hangi düdükler gelecek, hangi maç kazandıran şut, faul, sakatlık ya da takas, bilmiyorsun." Şubat ayından sonra tamamen farklı bir takımdık. Birçok değişken vardı. Bu da kazanmayı özel hâle getiren şey. Playofflar boyu, ki ay boyunca uğraşıyorsunuz; tam olarak iki ay. Bunun üstesinden gelmek için çok şey gerekiyor.
Zumoff: İnternette epey bir kişi Vince Carter'ın o şutunu hatırladı. Evet, Toronto'nun intikamıydı bu.
Devlin: Fevkalade bir an. İnsanlar her gün bu maçı konuşuyor. Kanada veya Toronto'da nereye gitsem, ne zaman taraftarların arasına karışsam, hep "O anda neredeydin?" muhabbeti dönüyor. Bu hiç unutmayacağınız bir şey. İkonik. Tişörtlerde. Posterlerde. Çerçevelerde. Sonsuza dek konuşulacak.
Leonard: Muazzamdı. Daha önce asla tecrübe etmediğim bir şey -- 7. maç, maç kazandıran basket. Yani o noktaya gelip, o şutu sokmak ve o ânı hissetmek bir lütuftu. Kariyerimde geriye dönüp bakabileceğim bir şey.
(Orijinali şurada. Bir tane daha sözlü tarih var bu konuda. Ben onu çevirmem büyük ihtimalle. Okurum diyen varsa şuradan alalım.)
Yorumlar
Yorum Gönder