İnsan, Mit, Kumarbaz: Michael Jordan'ın Kumar Hikayeleri

ESPN'in, Michael Jordan ve Chicago Bulls'un 1997-98 sezonunu anlatan "The Last Dance"i yayımlaması, sosyal mesafe çabası içerisindeki sporseverleri sevindirdi.

Herhangi bir hakiki Jordan soruşturması, onun kumar zaafıyla ilgili tartışmaları da içermelidir. Jordan (muhtemelen) gelmiş-geçmiş en iyi oyuncu. Ancak Jordan'ın kumar zaafının çapı ve yoğunluğu başlı başına ağzınızı açık bıraktıracak bir vaka.

Herhangi bir kimseyle. Herhangi bir yerde. Herhangi bir zaman. Herhangi bir bahse.

Bu öyküler internet arşivlerinden, arama sonuçlarından, Reddit postlarından, daha büyük hikayelerdeki referanslardan, ilk ağızdan, ikinci ağızdan, üçüncü ağızdan demeçlerden derlenmiştir. 


KOMPLO TEORİSİ

1993'teki ilk emekliliğini ve ondan sonra çıkan kumarla alakalı komplo teorilerini tartışmadan Jordan'ın kumar zaafını ele almak mümkün değildir. Eski Bulls guardı ve yorumcusu Norm Van Lier çoğunlukla bu tartışmayı başlatan kişi olarak anılır fakat muhtemelen bir yerden duyulacaktı bu.

Michael'ın babası James'in ölümünden sonra, 1993 yazında Van Lier, bir Chicago spor radyosunda Jaems Jordan'ın ölümüyle oğlunun kumar alışkanlığı arasında muhtemel bir bağ olduğundan bahsetti. Lig, 1992 yılında Jordan'ın kumarla alakası hakkında, cinayet soruşturmaları sırasında bulunan çekleri merkez alan iki soruşturma yürütmüş ama cezaya değer bir şey görmemişti.

Roland Lazenby'nin Jordan hakkındaki kitabı "The Life"a göre David Stern muhabirlere soruşturmanın şimdilik kapandığını, Jordan'ın maçlara asla bahis yapmadığından ve kumar bağımlılığından muzdarip olmadığından emin olduğunu söylemiş.



Ama 93 yazında Jordan basketbolu bıraktığında Chicagolu gazeteci Dave Kindred, emekliliğin kumar zaafıyla ilişkili olduğunu söyledi. Jordan emeklilik duyurusunda muhtemel bir dönüş hakkında şunları söylemişti: "Eğer David Stern dönmeme izin verirse." Bu sözler komplo teorileri için malzeme vermişti.

Stern, doğrudan sorulduğunda her zaman komplo teorilerinin saçma olduğunu vurguladı -- ama birçok kaynağa göre Jordan, onun yeterince ileri gitmediğini hissediyordu. Diğer taraftan Stern, daha ileri giderse tartışmayı besleyeceğini hissetmişti.

Bu konuşmayı tamamlamak için en iyi neden, buna kitabında yer veren Lazenby'den geliyor. Jordan'ın Charlotte Bobcats/Hornets'ın çoğunluk hisse sahibi olması için soruşturmadan temiz çıkması ve Stern'in onayını alması gerekiyordu:

Jordan'ın bir şey yapmadığına dair en büyük kanıt mı? 

2007'de Bobcats'in azınlık hisselerine sahipken, Vegas'taki o kötü gecenin birkaç yıl sonrasında çoğunluk hisselerini ele geçirebilirdi. 

Jordan'ın takım sahibi olma sürecinde bunun görmezden gelinmesi, insanların "komplo teorisi" hakkında alabileceği en yakın cevap muhtemelen. NBA başkanı David Stern ve Jordan asla yakın olmadılar ama perde arkasında Stern, Jordan'ın takım sahibi olması için büyük çaba harcadı. Ve bu gerçekleştiğinde de, gereken ayarlamaları yapması için ona yardıma devam etti. 

Bu gayet güzel.

Kimse Jordan'ın kumar oynadığını ve hattâ zaman zaman kumar takıntısı olduğunu inkar edemez. Ancak her biyografi ve önemli yazı, bunun Jordan'ın sebep olduğu sorunların utanç verici olması ve pazarlama başarısı için geliştirdiği genel imajı için risk teşkil ettiğini ortaya koyuyor.


DNA'SINDAKİ KUMAR

Jordan'ın lisedeki ilk yılına dönelim. Kısa mesajlar ve Snapchat'ten önce, internetten önce insanlar birbirlerine mektup yazarlardı. "The Life"a göre Jordan, yıl sonu balosuna götüreceği genç kadına şöyle yazmış: "Bahsi kazandığım parayı bana verdiğine çok sevinmiştim."

Üniversitede de hikaye aynıydı. David Halberstam'ın "Playing For Keeps: Michael Jordan & the World He Made" isimli kitabından:

Kumar hikayeleriyle başlamıştı. Jordan daima her şey üstüne iddiaya girmeyi severdi. Üniversitede idmanda yapılanlar üstüne ve Horse oyununa bahis yapardı. Bunlar ufak şeylerdi ve --misal serbest atış başına 25 cent-- pek bir cezası yoktu. Bir gün idmanda Jordan, oldukça rahat biçimde Dean Smith'e, Roy Williams'ın ona bir kola borçlu olduğunu söyledi ve Smith ona Williams'ın neden bahsettiğini sordu. "İdmandaki hareketler için kolasına iddiaya girmiştik" dedi Williams. David Falk ile bir yeni çıkan bir video oyunu için iddiaya girmişler ve sıra Falk'a geldiğinde ciddi iş meselelerini konuşmaya başlayıp kasıtlı şekilde konsantrasyonunu bozmaya çalışmış. 

Bir yıl önce "Mike Jordan" yazan 5 dolarlık bir çek açık arttırmada satıldı. TMZ açık arttırmayı yapan kişiyle konuşmuş:

27 Şubat 1984 tarihinde --bilardo oynama havasındaki-- Jordan, UNC kampüsündeki Granville Kuleleri'ne gitti... ve masayı domine etmeye başladı. 

Oradaki elemanlar bahis yapıyordu... ve MJ de 25 dolar kazanmıştı. 

Jordan'ın bir arkadaşı onun hile yaptığını düşünmüştü, bu yüzden MJ ile oynamak istemişti... ve kaybettiği paranın bir kısmını kazanmıştı. 

MJ arka arkaya birkaç oyun kaybetti --ki hikayeyi gönderen kişi Jordan'ın rahatsız olduğunu söylüyor-- ve birinden 5 dolar borç aldı.  

Jordan'ın bir NBA süperyıldızı olacağını öngören arkadaşı ona kişisel bir çek yazıp yazamayacağını soruyor.  

Michael kabul etti... ve UNC öğrencisi çeke orada ünlü olduğu şekilde "Mike Jordan" yazdı.   

İşte Jordan'ın oynayacağı türden ve golf kumarı takıntısını önceden haber veren bir olay. "The Life"tan: Jordan'la takılan ve onu film incelemesiyle tanıştıran UNC öğrencisi David Mann koridora bir bardak koyar.

"O da bunu yapmak istiyordu ve topu bardağa sokma üstüne bahis yapmak istiyordu" şeklinde hatırlıyor Mann. "Sadece bir çeyreklik ya da 10 sentti ama yarım saat boyunca bununla uğraştık ve onu yeniyordum. Derse gitmeliydim ancak beni bırakmıyordu. Beni orada tutuyordu ama kaybetmek de istemediğim için bardağa atış yapmaya devam ediyordum." 
Sonunda Jordan öfke içinde sopayı fırlattı ve yürüyüp gitti. "Bana 75 cent borcu vardı" diyor Mann, "ama hiç ödemedi." 

Borcunu ödemediği başka zamanlar da olacaktı.


UÇAKTAKİ KÖPEKBALIĞI

Jordan pek de iyi bir takım arkadaşı olarak bilinmezdi. Mesele yalnızca Steve Kerr'e yumruk atması veya sık sık Toni Kukoc'un kuyusunu kazmak değildi. Çaylak sezonundan itibaren takım arkadaşlarını acımasızca aşağılar ve onlara laf yetiştirip dururdu.

Jordan'ın takım arkadaşlarını bile bu işlere teşvik etmesini en iyi açıklayan hikayeyi eski Bulls pivotu Will Perdue anlatıyor. Bleacher Report'tan:


Chicago Bulls'un takım hâlinde uçuşlarının 1990'larda kumarhane olarak hizmet vermesi, NBAseverler arasında bilinen bir sırdı. Uçağın koridorunda gayet muntazam bir şekilde katlanmış battaniyenin üstünde kağıt oynarken çekilen Sports Illustrated'taki meşhur fotoğraf malum. Düzenek kartların kaymasını önlüyordu --  bu tür oyunların sıkça oynandığını gösteren bir titizlik. 
Ancak uçağın arkası, son derece rekabetçi nitelikteki büyük kumarcıların mekanıydı. Burası Jordan'ı en çok görebileceğiniz yerdi elbette -- rol oyuncularının ön tarafta oynadığı 1 dolarlık blackjack'i öğrenene kadar.

Jordan dahil olmak istedi. Bulls'un 1988 draftındaki ilk tur seçimi Will Perdue, şu diyaloğun gerçekleştiğine yemin ediyor:
John Paxson: Neden bizimle oynamaya tenezzül ediyorsun?
Jordan: Böylece cebimde sizin de paranız olduğunu söyleyebilirim.


TAM ANLAMIYLA HER ŞEY

Onun her şey üstüne bahse girdiğini söylediğinizde, bu "her oyun" anlamına gelmiyor -- "her şey" anlamına geliyor.

Bill Simmons'ın taa ESPN döneminde yazdığı bir yazıdan:

NBA takımları özel uçuşların pozitif etkisini anlamadan önce Bulls, Portland'da bagajlarını beklerken Jordan konveyor bandına bir şaplak attı: Bahse girerim ki benim bavulum önce çıkacak. İnanılmaz derecede uygun oranlara balıklama atlayan takım arkadaşları, bahsi memnuniyetle kabul etmişti. Elbette ki Jordan'ın bavulları ilk olarak çıktı. Milletten paraları toplarken kahkaha atıyordu.  
Bu adamların bilmediği ve MJ'in muhtemelen onlara hiç söylemediği şey, ona yardım etmesi için bir görevliye rüşvet vermiş olmasıydı. Çok fazla cukka yapmamıştı (birkaç yüz dolar falan) ve o dönemdeki maaşının dokuz haneli olduğu düşünülünce bu paraya pek de ihtiyacı yoktu. Ama mesele bu değildi. Kolay bir skor şansı vardı ve bunu kaçıramazdı. 

Yani daha açık yazacak olursak, gelmiş-geçmiş en popüler ve en zengin sporcu:

* 100 dolarına iddiaya giriyor.

* Hangi bavulun önce çıkacağına dair 100 dolara iddiaya giriyor

* Kazanmak için hile yapıyor!

Peki Taş-Kağıt-Makas'a ne deriniz? Jay Williams anlatıyor:



Peki ya Dunkin' Donuts skorbord yarışması? Will Perdue'nun The Athletic'e anlattıklarından:

"Ben MJ ile oynadım, tüm zamanların en hilebaz adamıyla" diyor, 1988-1995 arası Bulls'ta oynayıp şimdilerde NBC Chicago için yorumculuk yapan Will Perdue. 
"Her zaman Dunkin' Donuts yarışı için iddiaya girmek isterdi. Bilmediğimiz şey, onun önceden hazırlıklı olduğuydu. O prova yaparken güvenlik görevlileri oradaydı, bu şekilde kimin kazandığını görebilirlerdi. Bahse girmeden önce güvenlik görevlilerine kimin kazanacağını sorardı." 
Perdue, ne döndüğünü anlamadan önce birkaç kez Jordan'a kaybettiğini itiraf ediyor. 
"Sonra neler çevirdiğini fark ettim ve yalnızca ben ilk kez seçersem iddiaya girdim. Bu kez kabul etmiyordu tabii" diyor Perdue.




Crazy Eights'e ne dersiniz? UNC'den takım arkadaşı Buzz Peterson, Jordan' ve Peterson'ın annesinin bulunduğu bir grupla Syracuse Oteli'nde kağıt oynadıkları hikayeyi Flip Bondy'nin "Tip Off" isimli kitabında anlatıyor.

Buzz, annesinin de bulunduğu oyunda Michael'ı bir sekizli saklarken yakalamış. "Sağ bacağının altındaydı" diyor Peterson.

Kendinize "Bu adamla neden oynamak isteyesiniz?" diye sorabilirsiniz. Şöyle ki dostum, bu gerçekten harika bir soru. Jordan öyle önemli bir güçtü ki, insanlar sürekli yörüngesinde kalıyordu.

Ve bakın, bu zihniyet, zararsız da olsa halkın gözü önünde devam ediyor. Basketbol kampındaki çocuklara ayakkabı alma konusunda Chris Paul'e karşı kazandığı iddia gibi:






Ancak Jordan'ın herhangi biriyle herhangi bir şey üstüne iddiaya girebileceği sabitse de, belirli bir mekanın kumar oynama ihtiyacını günyüzüne çıkardığına dair bir şüphe yok: Golf Sahası.


YEŞİL

Jordan'ın golf bahsine yaklaşımını anlamak için şu örneğe bakabiliriz: Birkaç yıl önce Charles Barkley, Dan Patrick Show'da kendisi ve Jordan'ın tayfasındakiler delik başına 100 dolara oynadığını, ama Jordan'ın genelde 100.000 dolarlık deliklerde oynadığını, hattâ bir keresinde de 300.000 dolarına oynadığını anlattı.



Şimdi de Jordan'ın en meşhur golf hikayesinden bahsedelim. 1992'ye dönelim.

Chicago Blackhawks efsanesi Jeremy Roenick kemik tayfadandı ve Jordan onu golf oynamaya götürürdü. Roenick hikayesini McNeil ve Parkins Show'da anlattı:

"Benimle erkenden Sunset Ridge'de buluş. 18 delik oynayacağız" dediğini hatırlıyor Roenick. Bir tur oynadık, birkaç bin kazandım ve gitmeye hazırdık... Akşam maçları vardı. Rakipleri Cleveland'dı. Gittiğini sanıyordum, saat 10 falandı. "Hayır, tekrar oynayalım" dedi. 
Gidip bir kutu dolusu buz ve Coors Light alıp geri döndük. Bir 18'lik daha oynadık ve birkaç bin daha kazandım. Bütün öğleden sonra içmiştik ve oradan çıkıp salona gidecekti. Ben de ayak altında dolanıyordum. Şöyle diyordum: "Bahisçimi arayacağım. Bana kaybettiğin tüm parayı Cleveland'a basacağım."  
Şöyle cevap verdi: "Sana bir şey diyeyim mi? Seninle akşam 20 sayı farkla kazanacağımıza ve 40 sayı atacağıma iddiaya gireceğim." Kabul ettim: "Tamamdır." Herifçioğlu gitti 52 sayı attı ve 26 sayıyla falan kazandılar. 

Şimdi bu, Jordan'ın Bulls adına ortaya koyduğu oyun üstüne bahse girdiğine dair, kayıtlara geçmiş bir açıklama. (Roenick'in açıklamasının, Jordan dönemindeki herhangi bir maçla uyuşmadığını belirtmek gerek. Eğer rakip Cleveland ise Jordan onlara kendi sahasında beş kez 40 sayı ve üstünde attı ve dördü playofflardaydı. Bu maçların dördünde 50 ve daha fazla attı ama Bulls hiçbirini 20 ve üstü farkla kazanmadı.)

Roenick'in detaylarındaki belirsizlikler ne olursa olsun Jordan, dünya tarihinde sayılarda hile yapacak belki de son kişidir. Ancak kumar soruşturması yapılırken gazetecilere "Ben Pete Rose değilim" dediğini de unutmayın.

Profesyonel golfçü Rickie Fowler, Jordan'la karşılaşmasıyla ilgili şunları anlatıyor:

Bu tip maçların, ister evinizde arkadaşlarla büyük paralara oynayın, ister MJ ile oynayıp rekabeti hissedin, turnuvalar için çok iyi bir hazırlık teşkil ettiğini hissettim. 

Neyine isterseniz oynar. Sizi ne korkutursa.

"Sizi ne korkutursa" ifadesi her şeyi açıklıyor. Jordan için bu bahislerin parayla ilgisi yoktu, ancak rekabet açlığı ve bir rakibe hükmetmek, yenmek ve korkutmak için başka bir şans daha elde etmekle ilgisi vardı. Patolojik bir şey.

Büyük turnuva kazanan bir golf oyuncusu olan Justin Thomas da kendi Jordan hikayesine sahip -- ama onunki MJ'e karşı değil, onunla birlikte. Derby'yi izlemek (ve kumar oynamak) için sık sık Kentucky'yi ziyaret eden Jordan, bu eyalete yaptığı gezilerde Thomas'la tanıştı.

Jordan, arkadaşlarını alt etmek için o zaman 16 yaşında olan Thomas'ı arar:

MJ ile birlikte oynuyordum. İlk deliğe gittiğimizde "Gidip sopalarınızı alın" dedi. Arkadaşlarına şöyle seslendi sonra: "Pekala, ufaklığı aldım. Bizi isteyen kim varsa alırız."  
Sekiz kişi vardı. Bana bahisten bahsetmedi, bunu duymam gerekmediğini söyledi.  
İstemeden biraz canımı sıkmışlardı çünkü onlarla aynı tişörtü giyiyordum ama 16 yaşındaydım ve ufakçaydım.  
Son yedi deliği oynadık ve ben dört birdie yaptım. Onları iyi inlettik. Eğlenceliydi. 
Beni rahat hissettirdi. Bazı büyük ulusal turnuvalarda oynamıştım ama o günkü kadar büyük bir şeye dahil olmamıştım. Harikaydı. Bugün hâlâ konuştuğumuz, güzel bir hatıra oldu 
Herkese mutlaka bahşiş vermeye özen gösterirdi, o sene benim bahşişimin biraz daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. 

 Ve tabii bir de, Richard Esquinas'ın hikayesi vardı.

Esquinas, San Diegolu bir emlakçıydı. Jordan'la 1989'da tanıştı ve onunla birlikte dört yıl boyunca düzenli şekilde büyük paralara kumar ve golf oynadı.

1993 yılında Esquinas, "Michael ve Ben: Kumar Bağımlılığımız... Benim İmdat Çağrım!" isimli bir kitap yayımladı.

Kitapta Esquinas, 1991 yılının Eylül ayında Jordan'la birlikte San Diego'ya yaptığı ve MJ'in 1.25 milyon dolar kaybettiğini iddia ettiği golf gezisinden bahsediyor. Esquinas, Chicago Tribune'e Jordan'ın takip eden Haziran ayında borcunu 900.000 dolara kadar indirdiğini söylemişti.

Ama sonra, Jordan tarafından ortaya konan trendin parçası olarak, Esquinas para talep eden yazışmaları detaylandırarak bir ara getirmenin zor olduğunu söyledi. Esquinas'ın miktarı 300.000'e indirdiğini iddia etmesiyle, nihayetinde mesele çok daha az masrafla sonuçlandı. Vice dergisi tarafından yapılan habere göre Esquinas sadece 200.000 dolar aldı.

Jordan, Ahmad Rashad'a verdiği röportajda şunları söylemişti:

"Bu kişi tarafından ihanete uğradığımı hissettim. Onu bir arkadaş olarak görmüyorum, çünkü insan arkadaşına bunu yapmaz." 

"Eğer 1.2 milyon kaybetsem hiç hoşuma gitmezdi" diye ekliyor Jordan. "Ve 300.000'e indirirse de onun hoşuna gitmezdi." Jordan ona 300.000  borçlu olduğunu ya da 200.000 dolar ödediğini reddetmedi ama 1.2 milyon dolarlık rakam için 'mantıksız' diyerek reddetti ve şişirilmiş olduğunu söyledi. "Bu olayı çok abarttı ve ben bunun nedenini tahmin edebiliyorum... Kitabın satması için." 



KARTLAR

Golf, rekabet ve bahis için ana kanalı olabilir ama Majesteleri kağıt oyunlarını da sever: Blackjack, poker ve özellikle Bulls'la yapılan uçuşlarda ve otel odalarında oynanan, tüm dünyada 'Tonk' adıyla bilinen oyun.

Bu konuda en iyi hikayelerden bazıları 1992'de Dream Team etrafında döndü. Jack McCallum o dönemden aktarıyor:

"Ancak Jordan, Monte Carlo'daydı, akşam kumar oynuyordu; NBA için çalışan güvenlik görevlisi Horace Balmer çoğunlukla yanındaydı (Oyuncular ona kağıtları atarken bu sesi çıkardığı için "Bam" derdi. Emeril Lagasse'dan önceydi bu). Jordan zaman zaman kendi blackjack masasına bile sahipti ve beş eli de kendisi oynardı. Hiçbir yasayı ihlal etmiyordu -- unutmayın, kumarhane bazı durumlarda gizemli biri blackjack masasında oturduğu diye heyecanlanmazdı. Dream Team'den biri ona "Michael'ın kişisel kart sayıcısı" diyordu. 

Jordan farklı tip ve seviyelerde ünlülerle poker oynamıştır. Rapçi T.I. birkaç yıl önce Jordan'la poker stratejileri üstüne konuştuğunu anlatıyor.

Ve Phil Helmuth, şu yazıda Jordan'ın bir yardım etkinliğindeki zaferini, onun poker anlayışı ve acımasız saldırganlığını da örnekleyerek anlatıyor.

"Hold'em oynaması hakkında biraz laf sokunca, gecenin büyük bölümünde çip lideri olduğunu fark ettim. Bir elde elinde iki as vardı ve büyük kör bahsi gördü. İki asla 'görmek' onun oyuna hakimiyetini gösteren bir hamleydi; ortaya açılan kartlar 8-6-2'ydi ve Jordan (elinde kız sekizli tutan) oyuncuyu küçük kör bahiste yakaladı. Sonra Jordan as-vale ile bahsi gördü, küçük kör bahsçi as-10 ile tüm parayı ortaya koydu, elinde 10-3 olan büyük kör bahisçi de önündeki az çiple hepsini ortaya koydu.  Jordan gördü ve bir kez daha muazzam bir pot kazanmak için büyük favori hâline geldi! Ortadan gelen kağıtlar Oğlan-4-4 idi, Jordan bu elde iki oyuncuyu da ütmüştü ve şimdi final turunda en çok çip ondaydı. 

Phil Gordon final masasını açıklarken seyirciler Jordan'ın bir şampiyonluk girişimini izlemek için oyunun yapılacağı yerin çevresine toplanmıştı. Jordan rakiplerini ezip geçerken Chan, Oakley, Ewing ve ben arkasında oturuyorduk. Elinde iki 5 varken ortaya 7-7-2 geldi ve ortaya parayı koydu. Rakibi rest çekti ve --bütün gece belirli bir oyuncuyla oynamış olan-- Jordan görmeden önce 80 saniye bekledi. Harika bir hamleydi ve üç oyuncu kala Jordan liderliği ele geçirmişti.  

Jordan son iki oyuncuyla kalınca elinde As-7 vardı; rakibinde ise Kız-9. vardı ve tüm parayı ortaya koydu. Ortadan 8-7-6 açıldı, rakibine bir 5, bir 9, bir 10 ya da kız gerekiyordu. Jordan için tehlikeli bir andı ama sonraki kart 7'ydi ve şimdi son kartta yalnızca 5 ya da 10 gelirse kaybediyordu. Son kağıt valeydi ve Jordan şampiyonluğu kazandı ve kupayı aldı -- verdikleri 25 bin dolarlık birincilik ödülünü ve arkadaşı Bay Oakley'ye özel olarak aldığı 'chopper' motoru da direkt o hayır kurumuna bağışladı.

Playoff vakti gelince LeBron'un odaklanmak için sosyal medya orucuna girdiği "Zero Dark 23" olayını biliyor musunuz? Hadi bunu 1993 yılında bir playoff maçından önce yaşanan şu meşum hikayeyle kıyaslayalım. New York Times'tan:

Chicago Bulls oyuncusu Michael Jordan, Salı günü oynanacak playoff maçından önceki gece ve sabahı, Atlantic City'de kumar oynayarak geçirdi.  

Bally's Grand'de çalışan birine göre Jordan, Pazartesi günü geç saatlere dek otelin kumarhanesindeydi. İsminin gizli kalmasını isteyen çalışan, Jordan'ın sabah 5.07'de giriş yapıp 11.05'de çıktığını söyledi. 

Bir Bally's yetkilisi, Michael DiLeva yalnızca şunu söyledi: "Müşterilerimizin mahremiyetine saygı gösteririz." 

Ancak salı günkü Knicks-Bulls maçına gelen iki taraftar, Jordan'ı yine aynı mekanda salı gecesi 2.30'da gördüklerini söyledi. Uzun süredir Madison Square Garden'da kombine sahibi olan bu taraftarlar da isimlerinin kullanılmamasını rica etti. 

Ek olarak da Philadelphia ve Atlantic City'deki radyo istasyonlarına, Jordan'ı kumarhanede gördüklerine dair telefonlar geldi.  

Salı günkü maçın ardından basın toplantısı bittikten sonra Jordan'a önceki gece Atlantic City'de olup olmadığı özel olarak soruldu. Güldü, bir şeyler mırıldandı ve yürümeye devam etti. 


En iyisini en sona sakladım.

Jordan'ın 1992 Finalleri'nde Trail Blazers'a karşı meşhur omuz silkmesi ikonik bir andır.

Yıllar boyunca bunun, Majesteleri'nin kendi yeteneğinden hayrete düştüğünü gösteren eğlenceli bir reaksiyon olduğu düşünüldü. Sonra da Jordan'ın ebedi kininden muzdarip kişilerden biri olan Clyde Drexler için bir nefret ifadesi olduğu sanıldı.

Hayır.

Önceki gece ve o sabah Jordan'ı kart oyununda yenmiş olan Magic Johnson'a yapıyordu.

İşte kumar, Jordan'ın hikayesinin böyle önemli bir parçası. En ikonik anlarından bazıları bile bahislere dayanıyor.

İNSAN, MİT, KUMARBAZ

Jordan'ın kimliğiyle ilgili yanlış anlaşılmalara hiç kapılmadım. Televizyondaki McDonald reklamlarında ve dergi sayfalarındaki Nike reklamlarında rastlanan o sıcak gülümsemeye hiç yenik düşmedim. Adam acımasızdı; bunu görmek zor değildi.

Ancak tüm bu yazıları okuyup Jordan'ın kumar hikayelerini topladıktan sonra, içimde yankı bulan ve Jordan'a farklı bir bakış atmama sebep olan bir alıntı vardı.

Bu alıntı, bir tutuklama sırasında üstünde Jordan imzalı 57 bin dolarlık bir çek bulunan uyuşturucu satıcısı ve golf bahisçisi James "Slim" Bouler'dan geliyor. Onun Washington Post'a söylediklerinden:

"Michael Jordan'ın kumar problemi olduğunu söyleyen insanlar onu tanımıyorlar demektir. Bazıları yemek yemeyi sever. Bazıları balık tutmayı. Kimisi avlanmayı. Kimisi bira içmeyi. Bazıları da kumar oynamayı sever. Michael Jordan kumarı seviyor."

Birçok insan için kumar, kazanma heyecanıyla ilgili bir şeydir.

Fakat Jordan için, bir seferde yüzbinlerce dolar kaybetse bile bu, bir tek şeyle ilgiliydi -- kariyerini, özel hayatını, kimliğini sürükleyen tek şey. Bahis ne olursa olsun, ortam ne olursa olsun, oyun ne olursa olsun...

Bu daima sizi yenmekle alakalıydı.

"Siz" derken, herkesi kastediyorum.

(Orijinali için şuradan.)

Yorumlar